Kafada kurma, kişinin belli bir konuyu zihninde işlediği, belli sebep sonuç bağlantıları kurduğu, hatta bazen, gerçeklikte var olmayan yaşam olayları inşa ettiği bir durumdur.
Bu tabii ki hem kafasında kuran kişiye, hem de konuyla alakalı kişilere rahatsızlık verir.
Kafada kurmanın psikiyatrideki karşılıklarından biri “Delüzyon”, Türkçesiyle “Sanrı” diye adlandırılır.
Konu en çok, duygusal, cinsel partnerle ilgili kıskançlık; sadakatsizliğe uğradığı inancı şeklinde olabilir.
Birisi tarafından kötülüğe uğrama kaygı ve korkusu da sık rastlanılan delüzyon tiplerinden biridir.
Diğer taraftan, bunlar, herkesin zaman zaman yaşayabileceği haller değil midir?
"Rahatsızlık tipinde olanlar ile normal kabul edilebilecek olanlar nasıl ayırtedilecek peki?" diye sorulabilir.
Bunun ayrımı psikiyatri doktoru tarafından yapılmalıdır.
Yine de Delüzyon halinin betimlenmesi okuyucuya yol gösterebilir; Delüzyon yaşayan kişi, konuyla ilgili inançlarına, kurduğu sebep sonuç ilişkilerine sımsıkı bağlıdır. Olayla ilgili gördüğünü, duyduğunu hissettiği şeyler konusundaki algısı gerçek gibidir.
Bu şu demektir: Bunlar öyle olaylar ve durumlardır ki, sağlıklı insan, öyle olmasın diye umut eder, olayın gerçek olmadığını görmek, duymak ister, bu yöndeki bilgi ve telkinlere sarılır, umut arar. Oysa ki sağlığı bozulmuş kişinin tavrı buna zıttır; haklı çıkmak ister gibidir, rahatsız olduğu durumun gerçek olması, kendisinin zararına olmasına rağmen, sanki kendi lehineymiş gibi bir tutum içindedir. Israrla haklı olduğunu savunur.
Tabii ki “Haklılığı konundaki ısrarcı olma” durumu tek başına rahatsızlık belirtisi değildir. Doktor, kişinin oturuşu, kalkışı, mimikleri, konuşma uslubu, konuşmasının içeriği, düşünce akışı vs gibi psikiyatrik muayene ile saptanacak pek çok faktörle birlikte tanı koyar.
Şunu yine hatırlatalım! Kendinize ve yakınlarınıza psikiyatrik tanı koymayınız. :)
Commentaires