top of page

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB)

  • Yazarın fotoğrafı: İbrahim Enis KAYRAN
    İbrahim Enis KAYRAN
  • 5 gün önce
  • 2 dakikada okunur

Obsesyonlar ve kompülsiyonlarla başvuran hasta ve yakınları genellikle şikayetlerini takıntı diye ifade ederler.Takıntı çok geniş kullanım alanı olan bir ifade olduğu için biz bu terimleri olduğu gibi kullanmayı doğru buluyoruz.

Obsesyonlar  sıkıntı hissi, tiksinme, endişe gibi duygular, zihinsel imajlar, hayaller ya da düşüncelerdir; Temizlik, Sağlık, Tamamlama, Simetri, Düzen, kişinin kendisini Kontrol etmeyle alakalı, Dini ve Cinsel içerikli olabilir. Kompulsiyonlar ise bedensel ve zihinsel davranışlardan oluşur; bunlar kişilerin katı bir biçimde uyulması gereken kurallara göre yapmaya zorlanmış gibi hissettiği tekrarlayıcı (ritüel benzeri) davranışlardır.

Obsesyonlar zihnimizdeki diğer düşünce ve hayal etmelerden ayıran esas özelliği istenmeden gelmesi ve kişinin yapısına, anlayışına, değerlerine  ters karakterde olmasıdır. Kompulsiyonlar ise genellikle, obsesyonların yarattığı sıkıntı hissinden kurtulmak için başvurulan davranışlardır ama özellikle çocuklarda obsesyonlar olmaksızın kompülsiyonlar gözlemlenebilir.

 Sık el yıkama, kapıları kontrol etme gibi, bazı OKB davranışları hastanın yakınları tarafından gözlenebilirler; bu durumda tedavi arayışı ve doktora başvurma daha erken başlayabilmektir. Oysa cinsel ve dini içerikli obsesyonları yaşayan hastalar bunu uzun süre saklama eğiliminde olurlar. Herhangi bir psikiyatrik rahatsızlığı olmayan bireylerle yapılan psikolojik araştırmalarda da hem Obsesyonların hem de  Kompulsiyonların yaygın olarak görüldüğü saptanmıştır. Dolayısıyla her ne kadar tuhaf, mantıksız görülüp paylaşılmaktan kaçınılsa da bu düşünce ve imajlara herkezin bir şekilde aşina olduğunu bilmek  gerekir.

Rahatsızlığın yaşam boyu yaygınlığı % 3 civarındadır. Genellikle gençlikte başlamakla birlikte rahatsızlığı yaşayan dört kişiden birinde çocukluk döneminde başlar. Seyir genellikle inişli çıkışlıdır; bir dönem azalır sonra artabilir. Kadınlarda erkeklerden daha sık görülür.

Ani başlangıç nadirdir genellikle aşama aşama gelişir. Tedavi edilmezse kronikleşme eğilimindedir; kendiliğinden iyileşme % 20 civarındadır. Özellikle çocuklukta başlayanların %40'ının kendiliğinden düzelebildiği görülmüştür. Rahatsızlığın seyri sırasında başka bir psikiyatrik rahatsızlığın eklenmesi gidişi kötüleştirir. Tik bozukluğu sıklıkla eşlik eder. Rahatsızlık ağır seyrettiğinde depresif belirtiler eklenebilir.

Tedavi, rahatsızlığın ağırlığı, kişinin içinde bulunduğu yaşam dönemi, ek rahatsızlıklar, günlük hayatını ne derece etkilediği gibi bir çok faktör gözetilerek ilaçla, terapiyle ya da  ilaç ve terapi birlikte kullanılarak yapılır.

 

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU

“Yaygın anksiyete (kaygı) bozukluğu” sık görülen anksiyete bozukluklarındandır. Erişkinlerde yaşamboyu yaygınlığı  % 5.1 olarak...

 
 
 
DEPRESYON

Depresyon günlük dile girmiş bir terim. Hemen her tür keyifsizlik ve durgunluk durumunda kullanılır hale geldi. Psikiyatri açısından...

 
 
 
Skinner' in kumarbaz faresi

Fare laboratuvar hayatının tekdüzeliğinden çok sıkılmıştı. Her sabah  uyanığında, yemek için zil sesini bekleyen komşusuyla ayaküstü kısa...

 
 
 

Yorumlar


bottom of page